6 Kasım 2010 Cumartesi

Çardakkuşlarından rönesans numaraları


Çardakkuşları, kargalar ve kuzgunlarla beraber Corvidae infra-takımında yer alan Avustralya ve Yeni Gine'de bulunan bir kuş familyasıdır. Bir kuşun kargalar ve kuzgunlarla yakın akraba olması bu kuştan özel bir şeyler beklemeniz için yeterli zaten. Netekim bu çardakkuşları da beklentinizi boşuna çıkarmıyorlar.

Çardakkuşları isinlerini erkeklerin kurduğu çardaklardan alıyor. Bugünkü konuğumuz olan Büyük Çardakkuşu (Chlamydera nuchalis) çubuklardan iki tane duvar yapmak suretiyle bir koridor gibi bir çardak kuruyor, resimdeki gibi (bu çardakkuşlarının kurduğu iki çardak tipinden biri, diğeri ise merkezi bir çubuğun etrafında bir kulube gibi kurulan çardaklar). Koridorun iki ucunda da beyaz-gri taşlar ve objeleri koyduğu bir alan var. Bu taşlar, gösterinin esas parçaları olan renkli objeler için bir arka plan oluşturuyor.

Bu çardaklar erkeklerin çiftleşmesinde merkezi bir yere sahip çünkü dişiler erkenlerin yaptığı çardakları değerlendirip ona göre o erkekle çiftleşmeye karar veriyorlar. Dişiler erkekleri ziyarete geldiklerinde çardağın bir ucundan bakarak erkeklerin gösterisini izliyor. Bu gösteri, erkeklerin hem öterek (çardak kuşları aynı zamanda çok iyi taklitçiler), hem de renkli objelerini gagalarında kaldırıp dişiye göstermesinden ibaret. Dişi eğer bu gösteriyi beğenirse erkekle çiftleşiyor, yok beğenmezse uçup gidiyor.

Dişi çiftleştikten sonra yuvayı kendisi yapıyor, yavrulara kendi bakıyor, kısacası erkeğin yavruların bakımına hiç bir katkısı yok. Erkeklerin işi gücü ise çardakları üzerine çalışmak, öyle ki sanki bir sanatçı gibi devamlı taşların yerlerini azıcık değiştiriyor sonra çardaklarının öbür ucuna giderek acaba oldu mu dermişcesine bakıyorlar. Çardaklarını "güzelleştirmek" için komşularından objeler çalmaları çok sık rastlanan bir olay.

Buraya kadar çardakkuşlarının en ilginç kuşlardan biri olduğuna ikna olmadıysanız, buyrun buradan yakın. Geçtiğimiz aylarda Current Biology dergisinde basılan bir makale büyük çardakkuşlarının çardaklarının iki tarafındaki beyaz-gri objeleri kullanarak, görsel sanatlarda zorlama perspektif olarak bilinen optik bir yanılsamayı yarattıklarını gösterdi. Buna göre erkekler büyük taşları çardaktan uzağa, küçük taşları ise çardağın yakınına diziyorlar. Çardağın bir ucundan bakan bir dişi için bu çardağın arkasındaki gri alanın olduğundan daha küçük görünmesi demek. Araştırmacılar bu zorunlu perspektifin rastgele bir şey değil, erkekler tarafından özellikle dikkat edilen bir nevi mimari bir tercih olduğunu göstermek için 15 çardakta küçük ve büyük taşların yerlerini değiştirip bu zorunlu perspektif etkisini tersine çevirmişler. Üç gün sonra aynı çardaklara geri geldiklerinde çardak sahibi erkeklerin taşları eskisi gibi boyutlarına göre tekrar dizdiklerini bulmuşlar. Bu da erkeklerin çardakları üzerinde çalışırken taşları özellikle bu boyutlarda dizdikleri anlamına geliyor.

Çardakkuşlarının kullandığı zorlama perspektif bizim türümüzün mimarisi ve sanatında da yaygın olarak kullanılan bir etki. Örneğin ünlü Potemkin (Odessa) merdivenleri aşağı tarafında daha geniş yukarısında da daha dar olduğundan alttan bakıldığında olduğundan daha uzun, yukarıdan bakıldığında da olduğundan daha kısa görünüyor. Keza, zorlama perspektif Bizans sanatında yaygın olarak kullanılan ve ön plandaki objeye dikkati çekmeye yaradığı düşünülen bir teknik. İlginç bir not olarak, insanların perspektifi tam olarak anlaması ancak Rönesans zamanında mümkün olmuş.

Çardakkuşlarının zorlama perspektifi neden kullandıklarını henüz bilinmiyor. Bizanslı sanatçılar gibi belki onlarda dişileri kendilerini izlerken ön plandaki objeye (yani kendilerine ve gagalarında tuttukları objeye) dikkati yoğunlaştırmay çalışıyor olabilirler, ama henüz bu olasılığı test eden deneyler yapılmadı. İlginç bir nokta da, bir çok davranışta olduğu gibi erkeklerin ne kadar zorunlu perspektif etkisi yarattığında da erkekler arasında farklar var: Nasıl her insan aynı seviyede resim çizemiyorsa, erkek çardakkuşlarının bazıları da bu görsel etkiyi yaratmakta diğer erkeklerden daha başarılı. Araştırmayı yapan John Endler ve arkadaşlarına göre bu farklar dişilerin erkekleri değerlendirmesinde rol oynuyor olabilir. Bu da ilerideki araştırmaların konusu olacak bir sorun. Şimdilik tek bildiğimiz bir sebepten dolayı erkek çardakkuşları perspektife önem veriyor.

Daha fazla okumak isteyenler için
Çardakkuşları için genel bilgi (İngilizce): http://en.wikipedia.org/wiki/Bowerbird
ScienceDaily sitesinde makale hakkında çıkan yazı: http://www.sciencedaily.com/releases/2010/09/100909122801.htm
Makalenin kendisi
resim: (c) Graeme Chapman







3 yorum:

  1. taslari boyle dizmeleri cok ilgincmis, bozunca da tekrar ayni sekilde dizmeleri daha da ilginc, fakat bunun forced perspective icin oldugunu nereden anlamislar? makaleye ulasamadim okullu degilim cunku artik, firk. bir de kuslari hor gormek gibi olmasin ama, insanlarin tee ronesansta kafalarina dank eden seyi kuslarin evrimle kesfetmesi mumkun mu? yani daha gecen gun kargalarin alet kullanmasina seviniyorduk, ki aletle odule ulasmak cok daha dogrudan oluyor, ama sen perspektifi dogru yaptin diye disi kus seni buyuk sandi da senle ciftlesti de deeeee biraz fazla dolambacli bir yol degil mi? mumkunse mumkun deyin orneklerle destekleyin piliz. (aslinda cetvelle bile zor tutturdugum perspektifi kuslarin taslarla yapmasini kiskandim) anlamaya calistigim forced perspective icin taslari buyukten kucuge dizdiklerini nereden biliyoruz, bizi ilkokuldan askere kadar hep oyle dizmediler mi :-)

    YanıtlaSil
  2. Tesekkurler Ani yorumun icin! Simdi, insanlarin perspektifi bilincli olarak anlamasiyla (ronesansta ancak gerceklesen), kuslarin bu gorsel etkiyi kullanmalari farkli bir sey. Netekim insanlarda perspektifi anlamadan cok uzun zaman once o ya da bu sekilde kullaniliyorlardi. Kuslarin bu davranisi tamamen basit bir algoritmayla aciklanabilir. Kuslar bilincli olarak perspektif yaratiyor gibi bir iddialari yok zaten arastirmacilarin. Ama kuslar "kasitli" bir sekilde buyuk taslari daha uzaga kucuk taslari daha yakina koyuyorlar, kasitlidan kastim da rastgele olmamasi (yaptiklari deney bunu gosteriyor). Bu kadari acik gozukuyor. Bunun disiler uzerine bir etkisi var mi yok mu henuz bilmiyoruz, cunku gerekli deneyler yapilmadi henuz.

    YanıtlaSil
  3. Tesekkur ederim Caglar, guzel bir cevap, guzel acikladin ve anladim!

    YanıtlaSil