
Konumuza geri dönersek: nektardaki alkol oranının yüksek olmasının nedeni özel çiçek tomurcuklarında yaşayan bir maya türü. Bu tomurcuklar tıpkı bira yapılan fermentasyon odaları gibi görev görüyor (zaten yazarlar da çiçeklerin bira imalathanesi gibi koktuğunu söylüyorlar). Nektarın neden bu kadar çok alkol içerdiği ise henüz kesin değil: bir olasılık nektardaki uçucu alkolün, çiçeklerin tozlaşlaşmasını sağlayan bu memeli türlerini doğru zamanda çiçeklere çekmeyi kolaylaştırıyor olması. Bu durumda alkol bu tozlaşma mutualizminin işlemesini sağlayan bir sinyal molekülü olarak kabul edilebilir. Başka bir olasılık da alkolün nektarı istenmeyen tüketicilere karşı koruyor olması.
Son olarak: bu kadar alkol kullanmalarının sonucunda bu zavallı hayvanlar nasıl oluyor da siroz olmuyorlar? Bu sorunun cevabı metabolizmalarında gizli görünüyor: bu palmiyenin nektarından beslenen hayvanların kürklerinde çok yüksek miktarda etil glukuronit -- alkolü bertaraf eden metabolik yollardan birinin son ürünü -- bulunmuş. Etil glukuronit'i bertaraf eden metabolik yol insanlarda pek önemli değil, ama bu küçük memelilerde çok daha aktif olma olasılığı var.
Bu uzak akrabalarımız bizden daha iyi içici olmak için evrilmiş gözüküyorlar!
Notlar:
PNAS: Proceedings of the National Academy of Sciences of the USA; Amerikan Bilimler Akademisinin dergisidir. Bütün bilim dallarından makaleler yayınlar ve dünyanın en prestijli bilimsel dergilerinden biridir.
Resim kaynağı: Londra Zooloji Cemiyeti -- Wikimedia Commons üzerinden (bağlantı)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder