tag:blogger.com,1999:blog-3666951937510947286.post6208599271838407685..comments2022-03-27T19:40:30.845-07:00Comments on müspet ilimler kumpanyası: Darwin'in gölgesindeki adam: WallaceErol Akcayhttp://www.blogger.com/profile/13329540244979552298noreply@blogger.comBlogger3125tag:blogger.com,1999:blog-3666951937510947286.post-11622804898724158862009-02-11T21:41:00.000-08:002009-02-11T21:41:00.000-08:00Çok leziz yazı. Buradaki bilgilerin bir çoğunu ayr...Çok leziz yazı. Buradaki bilgilerin bir çoğunu ayrıntılı bilmiyor ve hep merak ediyordum :) <BR/><BR/>Eline sağlık Erol.Duyguhttps://www.blogger.com/profile/16507512001663586805noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3666951937510947286.post-56091728564535023662009-02-11T21:23:00.000-08:002009-02-11T21:23:00.000-08:00Bence akla yakın bir açıklama da iletişim teknoloj...Bence akla yakın bir açıklama da iletişim teknolojileri ve bilimsel yayınlama modeli. Eskiden Newton ya da Darwin gibi birisi kuramlarını geliştirirken 10-20 sene üzerinde uğraştıktan sonra yayınlanırdı. Bu da başka birisinin aynı fikre ulaşıp benze bir iş yapma olasılığı artıyor, özellikle fikir bir şekilde "havada" ise. <BR/><BR/>Şimdi ise hem herkes herkesin ne yaptığını biliyor (bilimsel ağlar o kadar da büyük değil), hem de önemli birşey bulan birisi anında yayınlıyor. (Science, Nature gibi dergilerin çok hızlı değerlendirme süreçleri olması boşuna değil.)<BR/><BR/>Ama Wallace da Darwin de efendi insanlarmış, farklı düşündükleri yerlerde bile (Wallace eşeysel seçilime mesela hiç inanmadı) husumet olmamış aralarında...Erol Akcayhttps://www.blogger.com/profile/13329540244979552298noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-3666951937510947286.post-52942388310729175872009-02-11T07:39:00.000-08:002009-02-11T07:39:00.000-08:00Darwin ve Wallace'in bu öncelik konusunda hiç husu...Darwin ve Wallace'in bu öncelik konusunda hiç husumet yaşamamaları çok etkileyici gerçekten.. Benim ilgimi çeken böylesi hemen hemen eşzamanlı keşiflerin bilim tarihinde ne kadar sık ortaya çıktığı.. Kendi alanım olan matematik bile böylesi örneklerle dolu: Newton-Leibniz'in meşhur kalkülüs sürtüşmesi (ki hiç de Wallace-Darwin gibi dostane bi şekilde sonuçlanmamıştır, Newton'un biraz çirkef bi insan olması nedeniyle), ta eski yunanlılardan beri kabul edilen geometri aksiyomlarını eleştiren öklid-dışı geometrilerin Bolyai (Macar) ve Lobaçevski (Rus) tarafından birbirlerinden bağımsız olarak aynı anda keşfi, Gauss'un neredeyse tüm keşiflerinde Legendre ile (ki kendisi de mühim bir şahıstır) öncelik tartışmasına girmesi ("It seems to be my fate to concur in nearly all my theoretical works with Legendre" demiştir), Asal Sayı Teoremi'nin (zamanının en önemli problemi) Hadamard ve Vallee-Poussin'in yine birbirlerinden bağımsız olarak 1896'da (aynı yıl!) ispatlaması.. Basit tesadüflerden daha fazlasının, zeitgeist'in bizim geçmişe bakıp da ıskaladığımız bi boyutunun sorumlu olduğunu düşünmüşümdür böylesi eşzamanlı keşiflerden hep, ama tabi fazla duygusal davranıyo da olabilirim.. Belki eşzamanlı yapılmayan keşiflerin sayısıyla kıyaslandığında gayet de istatiksel olarak kaçınılmazdır böyle şeyler..Anonymousnoreply@blogger.com